Rapora göre, gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz indirim döngüsüne başlaması küresel büyümeye yönelik beklentileri artırırken, gelişmekte olan ülkelerde parasal sıkılığın devam etmesi ekonomik büyümeyi etkiliyor. Jeopolitik riskler ve küresel belirsizlikler, tahvil getirileri ve büyüme beklentileri fon akımlarını etkiliyor.
Yurt içi iktisadi faaliyetin yavaşladığı ancak iç talep dengesinin korunduğu belirtiliyor. Cari işlemler açığındaki azalma devam ederken, uluslararası rezervler destekleniyor. Ticari kredi büyüme oranları dezenflasyon sürecini desteklerken, sıkı para politikası ve finansal koşullardaki sıkılık ticari kredi büyümesini etkiliyor.
Bireysel kredi büyümesinin belirgin bir şekilde yavaşladığı bilgisi paylaşılırken, özellikle bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredilerinde canlanma olduğu ifade ediliyor. Bireysel kredilerin iç talepteki dengelenmeyi desteklediği vurgulanıyor ve sıkı para politikası ile yapılan düzenlemelerin bu alandaki büyümeyi etkilediği belirtiliyor.
Reel sektördeki kredi risklerinin sınırlı olduğu, bankaların faize duyarlı aktif ve pasifleri arasındaki vade uyumsuzluğunun düşük seviyede seyrettiği ve kârlılığın devam ettiği vurgulanıyor. Yurt dışından sağlanan fonlamanın vadesinin uzadığı ve dış fonlama kalitesinin arttığı bilgisi yer alıyor.
Rapora göre, Türk lirası ve yabancı para ticari kredi büyümeleri birbirine yaklaşırken, finansal koşullardaki sıkılığın devam ettiği belirtiliyor. Firmaların YP kredi kullanımının arttığı, ancak reel sektörün YP pozisyon açığının da yükseldiği belirtiliyor. Bankaların kâr yaratımı ve sermaye yeterliliği üzerinde olumlu etkilerin sürdüğü ifade ediliyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.