Uçaklar ve Uzay Enkazları Arasındaki Riskler Araştırmacılar, dünya genelindeki uçuş verilerini analiz ederek gökyüzündeki uçakların dağılımını modelledi ve kontrolsüz roket gövdesi yeniden giriş kayıtlarıyla karşılaştırdı. **Çalışma**, özellikle SpaceX’in Starlink projesi gibi büyük ölçekli uydu yerleşimlerinin riski artırdığını gösteriyor. Uçuş yoğunluğunun artmasıyla birlikte, **araştırmaya** göre, uydu ve roket sayısındaki artış hava trafiğini de etkileyerek uçakların uzaydan…
Araştırmacılar, dünya genelindeki uçuş verilerini analiz ederek gökyüzündeki uçakların dağılımını modelledi ve kontrolsüz roket gövdesi yeniden giriş kayıtlarıyla karşılaştırdı. **Çalışma**, özellikle SpaceX’in Starlink projesi gibi büyük ölçekli uydu yerleşimlerinin riski artırdığını gösteriyor. Uçuş yoğunluğunun artmasıyla birlikte, **araştırmaya** göre, uydu ve roket sayısındaki artış hava trafiğini de etkileyerek uçakların uzaydan düşen cisimlerle çarpışma ihtimalini yükseltiyor.
Mevcut teknolojilerle düşen uzay çöplerini takip etmek mümkün olsa da, hava trafiği için hala büyük bir tehdit oluşturuyor. **Bilim insanları**, kontrolsüz roket gövdelerinin düşme ihtimalinin yoğun hava trafiğinin olduğu bölgelerde yıllık %0,8 olduğunu belirtiyor. Bu oran, özellikle ABD’nin kuzeydoğusu, Kuzey Avrupa ve Asya-Pasifik’teki büyük şehirler gibi yoğun hava trafiğine sahip bölgelerde %26’ya kadar çıkabiliyor.
**Bilim insanları**, uzaya gönderilen roketler ve uydular için “kontrollü yeniden giriş” sistemine yatırım yapılması gerektiğini vurguluyor. Mevcut teknolojiler bu yöntemin uygulanmasına olanak sağlasa da, şu anki fırlatmalarda yalnızca yüzde 35’inde bu sistem kullanılıyor. Önlem alınmazsa, hava sahası otoriteleri önümüzdeki yıllarda daha fazla kontrolsüz uzay enkazıyla mücadele etmek zorunda kalacak.
Araştırmacılar, uzay faaliyetlerinde güvenliğin artırılması için hükümetlerin ve özel şirketlerin ortak hareket etmesi gerektiğini belirtiyor. **Bilim insanları**, “Yörüngede bulunan 2.300’den fazla roket gövdesi var ve bunlar kontrolsüz şekilde Dünya atmosferine yeniden girecek. Hava sahası yetkilileri, önümüzdeki onlarca yıl boyunca bu tehditle başa çıkmak zorunda kalacak” diyor. Araştırma, Scientific Reports dergisinde yayımlandı.
Reklam & İşbirliği: [email protected]