İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremde bazı akıllı telefon kullanıcıları, sarsıntı başlamadan saniyeler önce erken uyarı bildirimi aldı. Bu özellik sayesinde birçok kişi, Marmara Denizi Silivri açıklarındaki deprem esnasında hızlı kaçma imkanı buldu. Uzmanlar, erken uyarı sisteminin işleyişi ve güvenilirliğiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Uzmanların Değerlendirmesi Jeoloji yüksek mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, yaşanan depremin Büyük…
İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremde bazı akıllı telefon kullanıcıları, sarsıntı başlamadan saniyeler önce erken uyarı bildirimi aldı. Bu özellik sayesinde birçok kişi, Marmara Denizi Silivri açıklarındaki deprem esnasında hızlı kaçma imkanı buldu. Uzmanlar, erken uyarı sisteminin işleyişi ve güvenilirliğiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Jeoloji yüksek mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, yaşanan depremin Büyük Marmara Depremi olmadığının altını çizerek, fayın tamamının kırılmadığını belirtti. Tüysüz, olası bir 7’nin üzerindeki büyük deprem riskine dikkat çekti. Artçı sarsıntıların uzun süre devam edebileceğini vurgulayan Tüysüz, Marmara Denizi’nde beklenen büyük bir fayın hala kırılmadığını ifade etti.
Prof. Dr. Tüysüz, Kandilli Rasathanesi’nin üzerinde çalıştığı erken uyarı sisteminin detaylarını paylaşarak, deprem dalgalarının algılanması ve bildirim gönderilmesi sürecini açıkladı. Sistemin, depreme olan mesafeye göre hareket ettiğini ve olası etkileri minimize etmeyi amaçladığını belirtti.
Bilişim uzmanı Osman Demircan, erken uyarı bildirimlerinin yalnızca Android telefonlarda bulunduğunu ve sistemin güvenilirliği hakkında bilgi verdi. Demircan, bildirimlerin güvenilir olduğunu ve internet bağlantısının önemini vurgulayarak, deprem sonrası hızlı müdahalenin hayat kurtarıcı olabileceğini dile getirdi.
İstanbul gibi depreme hassas bölgelerde erken uyarı sistemlerinin kullanılması, olası felaketlerin etkilerini en aza indirebilir ve insan hayatını koruyabilir.
Reklam & İşbirliği: [email protected]