El Halil Vakıflar Müdürü Gassan er-Recebi’nin açıklamalarına göre, İsrail, her yıl farklı bayram günlerini bahane ederek Harem-i İbrahim Camii’ni Müslümanların kullanımına kapatıyor. Cami, “1 Eylül tatili” gibi özel günlerde genellikle tüm bölümleri Yahudi yerleşimcilere açılıyor.
İsrail’in Harem-i İbrahim Camii’ne yönelik kısıtlamaları artırması, Gazze’ye yönelik saldırıların başladığı 7 Ekim tarihinden sonra belirginleşti. Cami, İşgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’nın çevresi olarak kabul edilen El Halil kentinde yer alıyor ve Mekke’deki Mescid-i Haram ve Medine’deki Mescid-i Nebevi ile birlikte en kutsal dördüncü cami olarak kabul ediliyor.
1967’den bu yana İsrail’in işgal ettiği Batı Şeria’nın El Halil kentinde bulunan cami, 25 Şubat 1994’te sabah namazını kılan Müslümanlara ateş açan Baruch Goldstein adlı bir Yahudi fanatiğin eylemi sonucu kapatılmıştı. Cami yeniden açıldığında ise yarısından fazlası Yahudilere tahsis edilmiş, bölünmüş bir yapıya dönüştürülmüştü. Bu bölünme sonucunda, caminin bazı kısımları Yahudilere, bazı kısımları ise Müslümanlara ayrılmış ve yılda onar gün karşılıklı olarak ziyaretçilere açılmıştı.
İsrail’in bu politikası, Harem-i İbrahim Camii’nin tarihsel ve dini önemine gölge düşürmeye devam ediyor. Hamas yetkilileri ve Filistinli aktivistler, Müslümanların kutsal mekanlarına yönelik bu tür kısıtlamaların uluslararası toplum tarafından daha fazla dikkate alınması gerektiğini belirtiyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.