Yeni Zelanda cami saldırısında hayatını kaybeden insanlar ve dünyadaki tüm mazlumlar için “Ben İnsanım” isimli bir klip hazırlandı. Saldırının 3. yıldönümünde YouTube üzerinden yayınlanan klip, tüm dünya ülkeleri ve insanlık için bir barış çağrısında bulunuyor.
Liseli yıllarından itibaren şan ve solfej eğitimi alan Erkam Aslanoğlu, üniversitede sinema ve televizyon bölümünden mezun oldu. Yeni Zelanda Cami saldırısında, 19 yaşında bir üniversite öğrencisi olan Erkam Aslanoğlu, saldırı görüntülerini izledikten sonra şarkının ilk cümlelerini yazmaya başladı. Tüm insanlığa evrensel bir barış mesajı vermek üzere, “Ben İnsanım” isimli single eserini hazırladı. Batı senfonisi ve Doğu sazlarının sentezlendiği şarkı, dünya üzerindeki tüm mazlumlara ve hikâyesi yarım kalmış insanlara ithaf ediliyor.
Metroda gelen video
15 Mart 2019 tarihinde Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrindeki El Nur Camii ve Linwood İslam Merkezi’ne gerçekleştirilen saldırılarda 51 kişi hayatını kaybetti, 49 kişi ise yaralandı. Terör saldırısı; yakınlarını kaybedenler başta olmak üzere o şehirdeki, ülkedeki ve dünya üzerindeki tüm insanları derinden etkiledi. O gün saldırıdan etkilenenler arasında bir isim daha vardı. Metroda seyahat ederken telefonuna gelen bildirimi açan üniversite öğrencisi Erkam Aslanoğlu, cami saldırısında yüzlerce insanın öldüğü ana şahitlik etti. Videoyu zorlanarak da olsa sonuna kadar izledi ve ardından hüngür hüngür ağlamaya başladı. “O an beni en çok etkileyen insanın bu kadar aciz olması ve silah gibi basit bir aletin karşısında bu kadar güçsüz kalması” sözleriyle yaşadıklarını anlatan Aslanoğlu, şarkının ilk cümlelerini o zaman kaleme almış. Ardından yürüttüğü piyano eğitimleriyle birlikte şarkının sözlerini yazıp bestesini yapmış.
Hikâyesi yarım kalan tüm insanlara ithaf
Dini, dili, ırkı, cinsiyeti fark etmeksizin bütün insanların anne karnından cenin pozisyonunda doğduğunu, büyüyüp serpildiğini, bilgi ve fikir olarak her bakımdan gökyüzüne doğru yükseldiğini anlatan Erkam Aslanoğlu, “İnsan, cenin pozisyonunda doğuyor ve gökyüzüne yükseliyor. Sonra orta yaş ve yaşlılık derken insan küçülüyor, tekrar cenin pozisyonuna dönüyor, toprağa karışıyor” diyor. Klibin başındaki “Hikâyesi yarım kalan tüm insanlar için” sözüne atıfta bulunan Aslanoğlu sözlerini şöyle sürdürüyor: Şiddete uğrayan bir kadın, Yeni Zelanda’da camide ‘hello brother’ deyip barışı yaymasına rağmen katledilen amca, kıyıya vuran bebek, Amerika’daki faşist polis tarafından katledilen George Floyd’un ortak noktası, hikâyelerinin yarım kalması ve mazlum olmaları. Aslında temelde onların hepsi insan. Ben de şarkımı hikâyesi yarım kalmış tüm insanlar için hazırladım.
“Barıştan söz edenler biziz”
Şarkının müzikal anlamda soundunun liseli yıllarda hayalini kurduğunu belirten Erkam Aslanoğlu, “Kocaman bir sahne var önümde; bir tarafta Batı senfonisi diğer tarafta tambur, klasik kemençe, mey, santur, Doğu sazları… Tıpkı barış içinde yaşamasını hayal ettiğimiz tüm dünya insanları gibi. Doğu sazları bana göre oldukça ümitvâr ve naif bir sounda sahip. O sebeple şarkının ‘hello brother’ diyen, ümidimizi yeşerten bölümünde Türk sazları bize eşik ediyor” diyor. Gezdiği ülkelerde genel olarak Müslümanlara, Türklere karşı bir önyargının olduğunu belirten Aslanoğlu, “Amacımız, Yeni Zelanda’daki cami saldırısını da düşünerek Doğu’da ve Batı’da yaşayan insanların İstanbul’da yaşayan bir Türk gencinin ‘ben insanım’ dediğini görmesini sağlamak. Özellikle Avrupa’daki İslamofobinin karşısında durduğumuzu hepimizin insan olduğunu evrensel bir üslupla anlatmaya çalıştık. Barıştan ve selamdan söz edenler aslında biziz. Cami girişinde katletmek için geldiği aşikâr silahlı bir adama bile ‘hello brother’ diyecek kadar yüce gönüllüyüz. Çünkü biz insanız” ifadelerini kullanıyor.
13 resim, 13 hikâye
“Güneş bile ışığını kesse selam ver gökyüzüne” sözleriyle başlayan klibin söz, müzik ve yönetmenliğini Erkam Aslanoğlu yaptı. Klipte, yürüyüş sahnesinin arkasında 13 farklı resim akıyor. İllüstratör Aybüke Büşra Mumcu tarafından üretilen eserlerin her birine ayrı bir ışık da çalışılmış. Bu resimler arasında en çarpıcı sahnelerden biri olarak sahilde kıyıya vurmuş kırmızı tişörtleri görüyoruz. Bu sahne Aylan Bebek ile birlikte Suriye savaşında yaşam hakları ortadan kalkan milyonlarca insanı anlatıyor. Amerika’da öldürülen kamyon şoförü George Floyd, Filistinli aktvisitler Muna el Kurd, aktivist Ahed Tamimi ve Yeni Zelanda cami saldırısında ‘hello brother’ diyen Davud Nabi ise klibin diğer kareleri arasında bulunuyor. İnsanların ellerinde pankartların yer aldığı ve dünyanın her yerinden mazlumlara ait cümlelerin bulunduğu bölümde ise Ukrayna meselesine dikkat çekiliyor. Burada da “Hands off Ukraine” ile “Stand With Ukraine” pankartları yer alıyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.